20 Kas
Yazan
0 Yorumlar
616 Görüntüleme
Sedef Hastalığı Hakkında Önemli Bilgiler
Sedef hastalığı pembe-kırmızı renklerde, hafif kabarık bir
zeminde ve beyaz, kalın, parlak ve kuru kepekler gözlenen bir deri
hastalığıdır. Cilt hücrelerinin normalden birkaç kat hızlı çoğalmasına neden
olan “otoimün” bir cilt bozukluğudur. Sedef hastalığının diğer adı
"psoriasis" olarak bilinir. Pullu leke şeklinde gözüken bu cilt
rahatsızlığı, cildin herhangi bir yerinde büyüyebilir ancak çoğunlukla kafa
derisi, dirsekler, dizler ve sırtta görülürler. Sedef hastalığı kişiden kişiye
geçmez yani bulaşıcı bir hastalık değildir. Genetik yatkınlığı bulunan aynı
ailenin üyelerinde görülebilir. Sedef hastalığı oluşumunun sebebi olarak şunu
söyleyebiliriz. Sağlıklı bir deri kendini 3-4 haftada bir yeniler ancak sedef
hastalığı olan kişilerde deri kendini birkaç günde bir yenilemeye çalışır ve
bunun sonucu olarak bu sağlık problemi ortaya çıkar. Derinin kendisini sağlıklı
şekilde yenileyebileceği süreden daha kısa süre içerisinde yenileme çabası
sağlıksız bir deriye sebebiyet verir.
Yeni oluşan bu deri normal deri görüntüsünde değildir. Kuru
ve kızarık bir dokuya, sedef renginde ve pulludur. Cilt dokusunda kaşıntı ve
ağrı oluşur ayrıca kronik bir deri problemidir. Sedef hastalığı hastanın hayatı
süresince devam ede. Bazı dönemlerde etkileri azalır ancak her an yeniden
ortaya çıkabilir. Dünya'da ortalama yüzde 3'lük kısımda bu hastalık
görülmektedir. Kadın veya erkeklerde görülme oranında belirgin bir farklılık
yoktur. Sedef hastalığının birçok tipi bulunur ancak en sık karşılaşılan türü
pullanmaya sebep olan plak tipi sedeftir. Bu hastalıkla birlikte eklemlerde
ağrı, şişlik, kızarıklık ve tutulma gibi bozukluklar ortaya çıkabilir.
Ülkemizde yaklaşık 1 milyon kişi bu hastalıkla yaşamaktadır ve sedef
hastalığının tam olarak nelerden dolayı kaynaklandığı bilinmemektedir.
Sedef hastalığının bir tedavi yöntemi yoktur sadece
semptomları yönetmek mümkündür. Tedavinin amacı, cilt hücrelerinin hızla
büyümesine engel olmaktır. Nemlendirme, sigara ve alkolü bırakmak, stres
yönetimi gibi yaşam tarzınızla ilgili şeyleri düzenlemek semptomları yönetmeye
yardımcı olabilir. Sedef hastalığının nedenleri tam olarak bilinmeyen bir
bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır.
Peki bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili
olduğu düşünülen sebepler neler gelin birlikte inceleyelim;
-Akyuvarlar (beyaz kan hücreleri) bağışıklık sisteminin ana
unsurlarından biridir. Normali dışında işleyişleri hücrelerin hareketlerini
değiştirerek sedef hastalığına neden olabilirler.
-Sedef hastalarının büyük çoğunluğunda genetik yatkınlığın
olmasıdır. Ailedeki herkeste olacak diye bir durum söz konusu değildir ancak
aileden gelen genetik faktörlerin sedef hastalığına zemin hazırladığı
düşünülmektedir.
-Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen en büyük sebeplerin
başında sigara ve alkol gelmektedir. Bunların kullanımı eğer bağışıklık sistemi
rahatsızlığınız varsa sedef hastalığının çıkmasına sebebiyet verebilir.
-Bağışıklık sisteminde olumsuz etkiler oluşturan stres ve
depresyon gibi psikolojik etmenler bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rol
oynarlar ve atakların tekrarlanmasına yol açabilirler.
-Farenjit ve boğaz enfeksiyonu gibi tekrar edebilen
enfeksiyonlara sahip kişilerde sedef hastalığının görülme oranı artabilir.
-Soğuk havalar bu hastalığın tetiklenmesine neden olur.
Nemli ve ılık havalarda bu hastalığın atakları azalır. Yaz aylarında güneş
yanıkları atakların artmasına neden olur. Vücutta çıkan yaralarda sedef
hastalığının ataklarını artırabilir.
-Kalp, tansiyon, sıtma ve astım gibi rahatsızlıkları olan
kişilerin kullandığı ilaçlar sedef hastalığını ortaya çıkarabilir ancak bu
durum herkes için geçerli değildir.
-Diş çürüğü, deride sıyrık ve çizikler, deri zedelenmeleri
ve idrar yolu enfeksiyonları da sedef hastalığının ortaya çıkmasına sebep
olabilmektedir.

Sedef hastalığının belirtilerine bakacak olursak; cilt lekeleri,
ciltte yoğun pullanma, kırmızı ve beyazımsı lekeler, kuru-çatlak ve kanamaya
yatkın cilt, şişen ve sertleşen eklemler, kırmızı-kabarık ve iltihaplı yaralar,
yaraların etrafında ağrı hissetmek, eklemlerde ağrı ve şişlik olması sedef
hastalığının belirtileri olarak söylenebilir.
Sedef hastalığında yamalar, değişik şekillerde ve boyutlarda
olabilir.
Sedef hastalığının çeşitleri ve belirtileri değişmektedir şimdi
bunlara bir göz atalım;
-Plak Tipi Psoriasis: En yaygın görülen sedef türüdür. Bu
plaklar vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Sayısal olarak çok sayıda
olabilir ancak bunun aksine az sayıda da görülebilir. Plak tipi sedef türünün kaşıntılı
ve acı verici olduğu zamanlar vardır.
-İnvers Psoriasis: Bu sedef türü koltuk altı, kasık, göğüs
altı gibi kıvrım yerlerinde görülür. Nemli bölgeler olmasından dolayı
kepeklenme çok söz konusu değildir. Kızarıklık ve kabarıklara yol açabilir.
Mantar enfeksiyonları bu tip sedef türünde tetiklenebilir.
-Tırnak Psoriasisi: Sedef hastalığı tırnaklarda da görülebilir.
Bazı kişilerde sadece tırnakta görülebilir ve kişinin vücudunda başka bir yerde
görülmeyebilir. Bu tür sedeflerde tırnakta kalınlaşma, renk değişikliği ve
çukurlar görülebilir.
-Eritrodermik Psoriasis: En nadir görülen sedef türüdür.
Kaşıntılar ve yanan kızarıklıklar tüm vücudu kaplar.
-Psoriatik Artrit: Bu türde eklem tutulmaları görülebilir.
El ve ayak eklemlerinde görülen bu tutulmalar, nadirde olsa büyük eklemlerde
görülebilir. Eğer dökülmelerde söz konusu ise tanı kolayca koyulabilir. Sadece
el ve ayak tutulmaları varsa sedef hastalığı demek doğru değildir.
ÖNEMLİ NOT: Hastalığın tanısının konulması klinik inceleme
ve deri biyopsisi yoluyla sağlanır. Lütfen bir dermatoloğa başvurun. Cildinizin
derisinin incelenmesiyle bu hastalığın tanısı konabilir.
29 Ekim Dünya Sedef Günüdür, o gün tüm dünyadan
insanlar sedef hastalığı konusunda farkındalığı artırmak için bir araya gelir.
Sedef Hastalığının Tedavi Yöntemleri
Sedef hastalığı kişilerde hayatı boyu devam eder ve sadece doktor
kontrolünde uzun tedaviler sonucunda kontrol altında tutulabilen kronik
hastalıktır. Bu hastalığın kesin bir tedavisi yoktur sadece hastalığa yol açan
hücrelerin ve hücre aktivitelerinin önlenmesi sağlanmaya çalışılır. Çeşitli
nemlendiriciler, kremler, şampuanlar, kortizonlu ilaçlar kullanılır. Hastanın
muayenesinden sonra doktorunuzun size vereceği tedavi yöntemi hangisi ise onu
uygulamalısınız. Tedavi hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterebilir.
Uygulamalar sonrasında hastalıkta azalma ve tamamen kaybolmalar görülebilir
ancak her zaman geri gelme ihtimali vardır.
Sedef Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler
Sedef hastalığı olan kişiler stres, üzüntü gibi olumsuz
duygulardan uzaklaşmalı ve kendilerini iyi hissedecek şeylere yönelmelidirler.
Bu tedavi sürecinde olumlu gelişmeler yaratır. Deri kaşımak, ovmak veya
kabukları koparmak yeni döküntülere yol açabilir. Bunlardan kesinlikle uzak
durulmalıdır. Güneş ve denizin bu hastalığa karşı azaltıcı etkisi vardır ancak
aşırı derece güneşe maruz kalmak döküntüleri artırabilir bundan dolayı
kontrollü davranmak hastalar için en iyisidir. Kış aylarında derinin nem oranı
azalır ve daha kuru hale gelir. Kuru cilt daha fazla kaşıntıya sebep olur
bundan dolayı nemlendirici krem ve losyonlar kullanılmalıdır. Cildin
rahatlaması için her gün duş almak önemlidir. Sedef hastaları sağlıklı
beslenmeye özen göstermelidirler. Örneğin kabuklu sebzeler ve glutenden uzak
durmaları çok önemlidir. Protein ve süt
içerikli besinler azaltılmalı ve bol vitaminli besinler tüketilmelidir.
Sağlıklı günler dileriz…
Sedef hastalığı pembe-kırmızı renklerde, hafif kabarık bir zeminde ve beyaz, kalın, parlak ve kuru kepekler gözlenen bir deri hastalığıdır. Cilt hücrelerinin normalden birkaç kat hızlı çoğalmasına neden olan “otoimün” bir cilt bozukluğudur. Sedef hastalığının diğer adı "psoriasis" olarak bilinir. Pullu leke şeklinde gözüken bu cilt rahatsızlığı, cildin herhangi bir yerinde büyüyebilir ancak çoğunlukla kafa derisi, dirsekler, dizler ve sırtta görülürler. Sedef hastalığı kişiden kişiye geçmez yani bulaşıcı bir hastalık değildir. Genetik yatkınlığı bulunan aynı ailenin üyelerinde görülebilir. Sedef hastalığı oluşumunun sebebi olarak şunu söyleyebiliriz. Sağlıklı bir deri kendini 3-4 haftada bir yeniler ancak sedef hastalığı olan kişilerde deri kendini birkaç günde bir yenilemeye çalışır ve bunun sonucu olarak bu sağlık problemi ortaya çıkar. Derinin kendisini sağlıklı şekilde yenileyebileceği süreden daha kısa süre içerisinde yenileme çabası sağlıksız bir deriye sebebiyet verir.
Yeni oluşan bu deri normal deri görüntüsünde değildir. Kuru ve kızarık bir dokuya, sedef renginde ve pulludur. Cilt dokusunda kaşıntı ve ağrı oluşur ayrıca kronik bir deri problemidir. Sedef hastalığı hastanın hayatı süresince devam ede. Bazı dönemlerde etkileri azalır ancak her an yeniden ortaya çıkabilir. Dünya'da ortalama yüzde 3'lük kısımda bu hastalık görülmektedir. Kadın veya erkeklerde görülme oranında belirgin bir farklılık yoktur. Sedef hastalığının birçok tipi bulunur ancak en sık karşılaşılan türü pullanmaya sebep olan plak tipi sedeftir. Bu hastalıkla birlikte eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık ve tutulma gibi bozukluklar ortaya çıkabilir. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon kişi bu hastalıkla yaşamaktadır ve sedef hastalığının tam olarak nelerden dolayı kaynaklandığı bilinmemektedir.
Sedef hastalığının bir tedavi yöntemi yoktur sadece semptomları yönetmek mümkündür. Tedavinin amacı, cilt hücrelerinin hızla büyümesine engel olmaktır. Nemlendirme, sigara ve alkolü bırakmak, stres yönetimi gibi yaşam tarzınızla ilgili şeyleri düzenlemek semptomları yönetmeye yardımcı olabilir. Sedef hastalığının nedenleri tam olarak bilinmeyen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır.
Peki bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülen sebepler neler gelin birlikte inceleyelim;
-Akyuvarlar (beyaz kan hücreleri) bağışıklık sisteminin ana unsurlarından biridir. Normali dışında işleyişleri hücrelerin hareketlerini değiştirerek sedef hastalığına neden olabilirler.
-Sedef hastalarının büyük çoğunluğunda genetik yatkınlığın olmasıdır. Ailedeki herkeste olacak diye bir durum söz konusu değildir ancak aileden gelen genetik faktörlerin sedef hastalığına zemin hazırladığı düşünülmektedir.
-Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen en büyük sebeplerin başında sigara ve alkol gelmektedir. Bunların kullanımı eğer bağışıklık sistemi rahatsızlığınız varsa sedef hastalığının çıkmasına sebebiyet verebilir.
-Bağışıklık sisteminde olumsuz etkiler oluşturan stres ve depresyon gibi psikolojik etmenler bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rol oynarlar ve atakların tekrarlanmasına yol açabilirler.
-Farenjit ve boğaz enfeksiyonu gibi tekrar edebilen enfeksiyonlara sahip kişilerde sedef hastalığının görülme oranı artabilir.
-Soğuk havalar bu hastalığın tetiklenmesine neden olur. Nemli ve ılık havalarda bu hastalığın atakları azalır. Yaz aylarında güneş yanıkları atakların artmasına neden olur. Vücutta çıkan yaralarda sedef hastalığının ataklarını artırabilir.
-Kalp, tansiyon, sıtma ve astım gibi rahatsızlıkları olan kişilerin kullandığı ilaçlar sedef hastalığını ortaya çıkarabilir ancak bu durum herkes için geçerli değildir.
-Diş çürüğü, deride sıyrık ve çizikler, deri zedelenmeleri ve idrar yolu enfeksiyonları da sedef hastalığının ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir.

Sedef hastalığının belirtilerine bakacak olursak; cilt lekeleri, ciltte yoğun pullanma, kırmızı ve beyazımsı lekeler, kuru-çatlak ve kanamaya yatkın cilt, şişen ve sertleşen eklemler, kırmızı-kabarık ve iltihaplı yaralar, yaraların etrafında ağrı hissetmek, eklemlerde ağrı ve şişlik olması sedef hastalığının belirtileri olarak söylenebilir.
Sedef hastalığında yamalar, değişik şekillerde ve boyutlarda olabilir.
Sedef hastalığının çeşitleri ve belirtileri değişmektedir şimdi bunlara bir göz atalım;
-Plak Tipi Psoriasis: En yaygın görülen sedef türüdür. Bu plaklar vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Sayısal olarak çok sayıda olabilir ancak bunun aksine az sayıda da görülebilir. Plak tipi sedef türünün kaşıntılı ve acı verici olduğu zamanlar vardır.
-İnvers Psoriasis: Bu sedef türü koltuk altı, kasık, göğüs altı gibi kıvrım yerlerinde görülür. Nemli bölgeler olmasından dolayı kepeklenme çok söz konusu değildir. Kızarıklık ve kabarıklara yol açabilir. Mantar enfeksiyonları bu tip sedef türünde tetiklenebilir.
-Tırnak Psoriasisi: Sedef hastalığı tırnaklarda da görülebilir. Bazı kişilerde sadece tırnakta görülebilir ve kişinin vücudunda başka bir yerde görülmeyebilir. Bu tür sedeflerde tırnakta kalınlaşma, renk değişikliği ve çukurlar görülebilir.
-Eritrodermik Psoriasis: En nadir görülen sedef türüdür. Kaşıntılar ve yanan kızarıklıklar tüm vücudu kaplar.
-Psoriatik Artrit: Bu türde eklem tutulmaları görülebilir. El ve ayak eklemlerinde görülen bu tutulmalar, nadirde olsa büyük eklemlerde görülebilir. Eğer dökülmelerde söz konusu ise tanı kolayca koyulabilir. Sadece el ve ayak tutulmaları varsa sedef hastalığı demek doğru değildir.
ÖNEMLİ NOT: Hastalığın tanısının konulması klinik inceleme ve deri biyopsisi yoluyla sağlanır. Lütfen bir dermatoloğa başvurun. Cildinizin derisinin incelenmesiyle bu hastalığın tanısı konabilir.
29 Ekim Dünya Sedef Günüdür, o gün tüm dünyadan insanlar sedef hastalığı konusunda farkındalığı artırmak için bir araya gelir.
Sedef Hastalığının Tedavi Yöntemleri
Sedef hastalığı kişilerde hayatı boyu devam eder ve sadece doktor kontrolünde uzun tedaviler sonucunda kontrol altında tutulabilen kronik hastalıktır. Bu hastalığın kesin bir tedavisi yoktur sadece hastalığa yol açan hücrelerin ve hücre aktivitelerinin önlenmesi sağlanmaya çalışılır. Çeşitli nemlendiriciler, kremler, şampuanlar, kortizonlu ilaçlar kullanılır. Hastanın muayenesinden sonra doktorunuzun size vereceği tedavi yöntemi hangisi ise onu uygulamalısınız. Tedavi hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Uygulamalar sonrasında hastalıkta azalma ve tamamen kaybolmalar görülebilir ancak her zaman geri gelme ihtimali vardır.
Sedef Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler
Sedef hastalığı olan kişiler stres, üzüntü gibi olumsuz duygulardan uzaklaşmalı ve kendilerini iyi hissedecek şeylere yönelmelidirler. Bu tedavi sürecinde olumlu gelişmeler yaratır. Deri kaşımak, ovmak veya kabukları koparmak yeni döküntülere yol açabilir. Bunlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Güneş ve denizin bu hastalığa karşı azaltıcı etkisi vardır ancak aşırı derece güneşe maruz kalmak döküntüleri artırabilir bundan dolayı kontrollü davranmak hastalar için en iyisidir. Kış aylarında derinin nem oranı azalır ve daha kuru hale gelir. Kuru cilt daha fazla kaşıntıya sebep olur bundan dolayı nemlendirici krem ve losyonlar kullanılmalıdır. Cildin rahatlaması için her gün duş almak önemlidir. Sedef hastaları sağlıklı beslenmeye özen göstermelidirler. Örneğin kabuklu sebzeler ve glutenden uzak durmaları çok önemlidir. Protein ve süt içerikli besinler azaltılmalı ve bol vitaminli besinler tüketilmelidir.
Sağlıklı günler dileriz…
Yorum yaz